T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
BARTIN / AMASRA - Amasra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Motivasyon ve Aile Faktörü

Motivasyon ve Aile Faktörü ??

MOTİVASYON VE AİLE FAKTÖRÜ

 Motivasyon; bireyi harekete geçiren, davranışlarına yön veren, bireyinamacına ulaşmasını sağlayan ve içten gelen en büyük güçtür. Kısaca bir amacaulaşma yolundaki tüm çabaların oluşturduğu süreci motivasyon olarak ifadeedebiliriz. Her bireyin isteklendirme süreci kendine özgü ve kişiseldir.

 Motivasyon, başarı için şarttır ama tek başına yeterli değildir. Biröğrencinin elinden gelenin en iyisini yapabilmesi; amaç belirlemesine ve o amaçdoğrultusunda çalışmasına bağlıdır. Belirlediği amaca ulaşma ihtiyacı onubaşarılı olması konusunda motive edecektir. Çalışmaya başlayamamak kişidemotivasyon eksikliği olduğunu gösterir. Çünkü motivasyon kişiyi davranışayönlendiren istektir. Eğer davranış gerçekleşmiyorsa motivasyon eksikliği sözkonusudur.

 

Motivasyon Sağlamada Ebeveyn Olarak Sizden Beklenenler

 Aile olarak çocuğunuzunbaşarısını arttırmak yolundayaptığınız davranışlar vegösterdiğiniz tutumlar zaman zamanamacınız dışında gelişebilir, yanibaşarısını arttırmak yerinemotivasyonunu düşürebilir.

Bu nedenle;

Öncelikle sınav kaygısı üzerindedurmak gerekir. Sınav kaygısı yaşayan genç, sınavı bir kişilik ölçümü olarakdeğerlendirmektedir. Sınavda başarısız olursa etrafındaki insanların kendisinikişilik olarak olumsuz değerlendireceğini ve ailesine karşı rezil olacağınıdüşünür. Gencin kişilik özelliği de burada önemli rol oynamaktadır. Örneğinaşırı duyarlı, kaygıları olan bireyin, öz eleştirisi, öz denetimi daha yoğunolabilir. Buna bağlı olarak kendi kendini engelleyip, panikler üretebilir. Bukonuda ebeveyn olarak size düşen, öncelikle çocuğunuzun sınava yeterincehazırlanabilmesi için gerekli koşulları düzenlemektir. Bundan sonrakigöreviniz, "onu yapabileceğinin en iyisini yapması" konusunda teşvik etmek,ancak "başarısızlığın dünyanın sonu olmadığını bir sonraki yıl tekrardeneyebileceğini" ona hatırlatmak, gencin hedeflediği bölüme ek olarakfarklı alternatifler üzerinde de düşünmesini sağlayarak stresini azaltmayaçalışmaktır.

Ailenin okulla ilgili yaklaşımlarında dikkatli olması ergenle kurulan ilişkideönemli rol oynar. Örneğin, "Okul nasıldı?" gibi bir soru, ergen için çok sıkıcıbir sorudur ve büyük bir olasılıkla oldukça kısa ve sıkıcı bir yanıtlakarşılanacaktır. Buna karşılık, gün içerisinde okulda birlikte olduğu kişiler,arkadaş ve öğretmenleriyle ilgili birtakım sorular yönelterek okulyaşamlarına ilişkin daha çok fikir edinebilirseniz. Kısaca, gencin kendisiyleilgilenildiğini hissetmesi yeterlidir.

Çocuklarınızı hiçbir zaman başkaları ile kıyaslamayınız. Çocuğunuzun kendiözel bir yapısı, diğerlerinden farklı bir kişiliği, kapasitesi ve istekleriolduğunu düşünün. O başkalarının yaptığını yapamayabilir, ancak sizinçocuğunuzun da başkalarının başaramadığı birçok şeyi yapabileceğiniunutmayınız. Bu nedenle çocuklarınızı kendi istekleriniz doğrultusundazorlamak yerine onu tatmin edecek bir başarının onu mutlu edeceği mesajınıvermeniz daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Çocuğunuzdan beklentinizin gerçekçi olması beklentinin karşılanmasıaçısından çok önemlidir. Onun bireysel yeteneklerini ve farklılıklarını iyitanıyarak, neyi başarıp neyi başaramayacağını doğru değerlendirmenizbeklentilerinizi belirlemede yardımcı olacaktır. Yapamayacaklarını söyleyipyargılamak yerine yapabilecekleri konusunda teşvik etmek çocuğunuzucesaretlendirecektir.

Çocuğunuzun olumlu davranışlarını takdir etmeniz motivasyonunuarttırmada etkili olacaktır. Motivasyonda teşekkür etme, takdir etme, kabulgörme, beğenme, saygı duyma gibi faktörler önemlidir. Anne babasınınkendine güvendiğini ve onu takdir ettiğini gören çocuğun kendine olansaygısı ve güveni de artacaktır.

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 18.04.2019 - Güncelleme: 21.09.2023 09:50 - Görüntülenme: 356
  Beğen | 0  kişi beğendi

Etiketler :
serhan koyuncu,